Yoga Nidra ve Beyin


Yoga nidra yaparken kişi uyuyor gibi görünse de bilinç açıktır ve daha derin bir farkındalık düzeyinde çalışmaktadır. Bu yüzden kişi, iç farkındalıkla psişik uykuya ve derin bir gevşemeye yönlenir.

Bu, uyku ve uyanıklık arasında bir eşik durumudur. Bu eşikte bilinçaltı ve bilinç dışı boyutlarla temas kendiliğinden gerçekleşir.

Yoga nidraya uykusuz uyku, yogik uyku ve derin gevşeme de denir.

Yoga nidra yaparken bilinç kaybı olmadan uyku ve uyanıklık arasında bir düzeye geliriz.

Yogiler, psikologlar ve fizyologlar insanlarda 3 farklı bilinç hali kabul ederler; uyanıklık, rüya, derin uyku. Yoga Nidra yaparken zihin bu bilinç halleri arasındaki bir sınırın üzerinde kalır ve beyindeki elektrik aktivitesinin belirli şablonları ile bağlantı içindedir.

Uyanık haldeyken beyin Beta, rüya halindeyken Teta, derin uykudayken Delta dalgalı yayar. Yoga Nidra ise, bilinci uyku ve rüya halleri arasında tutarak Alfa boyutunda dalgalar ortaya çıkarır ve bu dalgaları besler.

Uykuda rüya görme katmanındayken, bilinç altı zihin baskın durumdadır. Bastırılmış korkular, arzular, baskılanmışlıklar ve derinlerdeki düşünceler veya olumsuz anılar aktif bir şekilde kendini ifade alanı bulur.

Derin uykuda ise bedenin gevşemiş ve rahatlamış olması gerekir. Derin uykuya, etkilerinden dolayı Brahma Gecesi veya Yaradılışın Rahmi adları verilmiştir. Bu denli önemli ve anlamlıdır.

Yoga Nidra yaparken içine girdiğimiz haldeyken, uyanıklık ve rüya halleri arasında oluruz.

Bu hal normalde 3-5 dak. sürer. İşte Yoga Nidra yaptığımız süre boyunca rüya ve uyanıklık hali arasında gider gelirken, Beta ve Teta dalgalarının arasında Alfa dalgaları patlamaları yaşanan uzunca bir süre oluşur.

Alfa dalgaları boyunca derin gevşeme, bilinçli rüya görme ve arketipsel görüntüler deneyimlenir. Yoga Nidra aradaki bu alfa dalgalarının oluştuğu süreyi daha uzun hale getirmeyi bize öğretir.

Beyinden Yayılan Dalgalar


Beyin dalgası

Frekans aralığı

Zihin Durumu

Delta

1 - 3 Hz

Derin Uyku Hali

Teta

3,5 - 8 Hz

Uykuya giriş hali, rüya aşaması

Alpha

8 - 13 Hz

Gevşemiş hal

Beta

12 - 33 Hz

Uyanık, Farkındalık hali

  1. 1
    Delta dalgaları (1-3 Hz):
    Delta dalgaları en büyük dalga genliğine sahiptir ve derin fakat rüyasız uyku ile ilgilidir. İlginç bir şekilde, bebeklerde ve küçük çocuklarda çok yaygındır. Yaşlandıkça, ürettiğimiz bu beyin dalgalarının daha azını elde ederiz. Uykularımız ve rahatlama kabiliyetimiz yıllar içinde giderek daha da kötüleşiyor.
  2. 2
    Teta Dalgaları (3.5-8 Hz):
    Bu ikinci tür beyin dalgaları 3.5 ila 8 Hz arasındadır ve çoğunlukla hayal gücü, düşünme ve uyku ile ilgilidir. Eğlenceli gerçek: Teta dalgaları, çok derin duyguları yaşadığımızda daha aktiftir.
  3. 3
    Alfa dalgaları (8-13 Hz):
    Alfa dalgaları, ara sıra sakin, ancak uykuda değilken, alacakaranlık zamanlarında ortaya çıkıyor. Rahat ve meditasyon için hazır olduğumuz zaman. Kanepede olduğumuzda televizyon seyrederken ya da yatakta dinlenirken, ama uykuya dalmadan önce.
  4. 4
    Beta dalgaları (12-33 Hz):
    Şimdi düşük/orta beyin dalgalarından daha yüksek bir seviyeye geçtik. Artık yoğun nöronal aktiviteden gelen daha yüksek frekanslarda bulunuyoruz. Tam dikkatimizi verirken, çok uyanıkken ve uyaranların uyanışıyla ilgili zamanlarda açığa çıkarla.

Bilinç Dışı Ve Yoga Nidra


Zihin deposu:

Rehber eşliğinde gerçekleştirilen görselleştirme, bir sembolün veya görüntünün zihnin bilinç dışı bölümlerinde bir tepki yaratacak şekilde kullanılma yöntemidir.

Hayatta algılar veya düşünceler yoluyla deneyimlediğimiz her şey zihinde bir iz bırakır. Önceki hayatlara, erken çocukluk dönemine ve yetişkinliğe ait bütün anılar bilinç dışı zihinde kayıtlıdır.

Yoga nidra ve meditasyona başlayanlar unuttukları ya da önemsiz gördükleri deneyimleri hatırlayabilirler. Genelde bu deneyimlerin hatırlanması, asıl deneyimden farklı olur. Bazen de asıl deneyimle görünüşte hiçbir ilgisi bile bulunmayabilir. Bunu anlayabilmek için zihnin bu izleri ve samskaraları nasıl bir işleme tabi tuttuğunu ve depoladığını bilmemiz gerekir.

Bunlar radyo dalgalarına benzer. Normalde dalga bir bütün olarak yayılmaktadır ama belirli aralıklarla, örneklerin alınıp sadece alınan bu örneklerin yayınlanması da mümkündür.

Eğer alınan örnek ile aynı frekansta bir alıcı varsa, orijinal dalga alıcı tarafından baştan oluşturulabilir. Böylece daha az enerji ile daha çok bilginin gönderilmesi mümkün olur. Zihin de bilgiyi benzer şekilde işler. Büyük miktarda bilgi, bilinç dışında sembol formunda depolanır.

Eğer alınan örnek ile aynı frekansta bir alıcı varsa, orijinal dalga alıcı tarafından baştan oluşturulabilir. Böylece daha az enerji ile daha çok bilginin gönderilmesi mümkün olur. Zihin de bilgiyi benzer şekilde işler. Büyük miktarda bilgi, bilinç dışında sembol formunda depolanır.

Samskaralarımıza, sosyal ve dini koşullanmamıza, etki ve tepkilerimize göre bilinç dışı zihnimiz deneyimlerimizi farklı sembollerle birleştirebilir.

Örneğin; hristiyanlar için haç dominant bir sembol olabilir.

Derin gevşeme sırasında, belirli görüntü ve sembollerin uyarılması sayesinde uyanıklık durumu ile bilinç dışı arasındaki bilinç boşluğuna bir köprü kurarız. Rehberin sağladığı yönlendirici görüntüler, zihinde başka sembolleri uyarır.

Görüntülerin Seçilmesi:

Yoga nidra rehberinin görsellemeleri dikkatlice seçmesi gerekir. Rehber konuya, kullanılan sembollerin türlerine ve bunların zihinde hangi düzeylerde etkili olduğuna özen göstererek yaklaşmalıdır. Kullanılan semboller iki türlüdür.

İlk olarak koşullu semboller vardır. Bunlar bizim gündelik sosyal, kültürel, dini, ahlaki deneyimlerimize ilişkindir. Coğrafyaya, ülkelere, kültürlere göre çok büyük değişiklikler gösterebilir.

İkinci olarak ise Jung’un deyimiyle, evrensel semboller vardır. Bunlar mantra, yantra ve mandaladır.

Bu evrensel semboller herkes için geçerlidir ve çok derin etkiler uyandırırlar. Bunlar insanlığın ortak bilinç dışı sembolleridir.

Samskaraların Serbest Bırakılması:

Zihin geri çekilip tek noktada toplandığında bilinç bir dizi sembol veya görüntüye odaklanarak çalışır. Her sembolün bir formu vardır.

Örneğin; İsa, buda veya nilüfer, altın yumurta, çakra sembolü, geometrik bir şekil, mandala, yantra, renk, hatta bir ses bile olabilir. Başlangıçta bir sembolü görselleştirmeye çalıştığında kişinin zihninde pek çok dikkat dağıtıcı görüntü uyanabilir. Bunlar şeytanlar, ejderhalar, hayaletler, yılanlar gibi rahatsız edici şekiller de olabilir; güzel bahçeler, dingin göller, kutsal kişilikler veya tanrılar şeklinde de ortaya çıkabilir.

Bunlar egoyu oluşturan izlerin, samskaraların ya da bilinç dışının sembolleridir. Acı dolu anıları, yıpratıcı ihtirasları, tatmin olmamış arzuları, engelleri, korkuları, kompleksleri ve nevrozları ifade edebilirler.

Samskaralar düşüncelerimizi ve deneyimlerimizi koşullandırırlar ve bizi belli bir şekilde davranmaya zorlarlar. Bunlar çoğu zaman gerginliğin, zihinsel rahatsızlıkların ve fiziksel rahatsızlıkların kökenidir.

Yoga nidradaki görselleştirme süreci, bu samskaraları zihnimizden atarak zihin katmanlarımızı arındırmayı amaçlar. Yogada gerçek ilerleme bu sayede mümkündür. 

Bir Tanığın Tavrı:

Semboller ve görüntülerle oynamak mesafeli bir şekilde gözlemlenmelidir. Sanki bir film izliyormuşçasına bakmak, yalnızca görüntülerin bilincinde olarak kalmak gerekir. Bunları analiz etmeye, yargılamaya veya haklarında hüküm vermeye çalışılmamalıdır.

Görüntülere objektif bakıldığında ego geçici olarak hareketsiz duruma geçer. Bireysel doğasını güçlendiren engeller, beğeni ve hoşnutsuzluklar ile kendini özdeşleştirmez. Bu nedenle de ön belirlenimleri ile çelişki halinde bulunan materyali baskı altında tutmaz. Yalnızca kendi fikirlerini ve ön yargılarını destekleyen materyali seçerek uygulamayı terk eder.

Bu durumda (ego inaktif iken), irrasyonel veya korkutucu arzular ve düşünceler bilinçli zihne aktarılırlar ve bilinçli olarak gözlemlenirlerse ya yok olurlar ya da bilincin içine entegre olurlar. Bunun sonucunda önceden bu unsurları baskılamak için kullanılan enerji başka aktivitelere yönlendirilerek daha yararlı hale gelebilir.

Bir süre sonra kişi kendi doğası hakkında daha çok şey anlar ve bilinç ile bilinç dışı arasındaki çatışma hafifler.

Doğrudan ve Soyut Çağrışım:

Yoga nidra sırasında kullanılan semboller samskaralarla doğrudan çağrışım yaratabileceği gibi soyut çağrışım da yaratabilir.

Örneğin, uygulamada bir ağaç görseli verildiğini düşünelim. Bir öğrenci kendi bahçesindeki bir ağacı zihninde canlandırabilir. Bu doğrudan çağrışımdır. Başka bir öğrenci ise, bir ağaç görmeyebilir ama çocukluğunda bir ağaçtan düşmüş olduğu anısını hatırlayabilir. Bu da soyut çağrışımdır.

Bir ağaç düşüncesi o zamana kadar bütün ağaçlarla bağlantılandırılmış olan bir çocukluk anısını canlandırmıştır. Yoga nidrada kullanılan görüntüler, işte bu soyut çağrışım sürecinde en güçlü hallerindedir.

Eğer rehber sembolleri doğru seçerse bir çok bastırılmış anı ve samskara bilinç düzeyine çıkabilir.

Mantra, Yantra, Çakra:

Farklı semboller zihnin farklı derinliklerine işler. Mantra ve yantra ilminde kullanılan sesler ve semboller de bilincin en derin katmanlarına işler.

Farklı renkler, şekiller, tanrılar ve mantralar kullanan çakra sembolleri, belirli psişik merkezlerle doğrudan çağrışım ve aynı zamanda o çakranın her görünümünde bireyle soyut çağrışım kurmak amacı taşıyarak kurgulanmışlardır.

Gerçekte insan beynindeki arketipler çakralarda temsil edilir. Yani çakraların sembolizmasını keşfederek, kendi arketiplerimizi keşfetmiş ve serbest bırakmış oluruz.

Çakralar fiziksel bedenimizde değil algılarla deneyimlenemeyen psişik bedenimizde bulunurlar. Onların zihinle algılanabilmesi için zihnin farklı bir düzeye getirilmesi gerekir.

Yoga nidrada bilincin devinimi sırasında algıların bütün bedenden sırayla çekilmesi ve nefes farkındalığının uygulanması sayesinde bu algı düzeyini ortaya çıkarırız. Bu hem pratyaharayı hem de derin gevşemeyi sağlar. Bu düzeye gelindiğinde, rehberin talimatları doğrultusunda, rehberli görselleştirme sürecine geçilir.

Yani yoga nidrada, görselleştirmenin kullanılması hem bastırılmış çatışmaları, arzuları, anıları ve samskaraları çözmek için güçlü bir yöntemdir hem de sınırsız bir bilgi kaynağına yaratıcı bir birey olarak ulaşma ve uyanış imkanı sunan bir anahtardır.

Yaratıcı Uyanış:

Hayattaki pek çok yaratıcı keşif bilinç dışında bulunan bilginin, bilince aktarıldığı anlık sezgiler sayesinde olmuştur. Örneğin, Newton’ın önüne düşen elmadan ilham alması gibi.

Bu büyük beyinler, bilinç dışına ait görüntülerin ve formların belirli sorunların çözümü şeklinde kendisini göstermesini sağlamak için kendilerini gevşemeye bırakmışlardır. Hatta insanların derin gevşeme sayesinde hastalıklarını dahi teşhis edebildikleri söylenmiştir.

Zihnin bu derin katmanları sorunlarımızın çözümüne ilişkin bilgi içerirler ama ego ve bilinçli zihinden tam bir bağlantısızlık içinde, bu bilgilerin kendilerini göstermelerine izin vermemiz gerekir.

Çocuklarda bu yeti doğuştan vardır fakat dünyadaki deneyimlerinin koşullandırılması nedeniyle bu yetileri bastırılır.

Güncel Blog

Yazılarım

Yoga Nidra – Beyin – Hipnoz

Beyin dalgaları hakkında merak ettiklerinizi bu yazıda bulabilirsiniz.

Beta, Alfa, Teta ve Delta beyin frekansları “Hz (Hertz)” birimiyle ifade edilir.

Hertz, saniye başına düşen devir sayısını belirtir. Örneğin 1 Hertz, saniyede bir devir (cps; cycle per second) veya 1 MHz saniye başına bir milyon (1,000,000/s) devir şeklinde tanımlanır.

Şahmaran ve Lokman Olmak

Herhangi bir hareketi mümkün kılan nedir?

Göz açıp kapayıncaya kadar, bir çiçeğin tomurcuklanması, atomların bölünmesi veya bir meteorun düşmesi…

Binlerce yıl önce, Himalayaların gölgesi içinde yaşayan yogiler, yaratılıştaki hareketin içsel niteliğini kavradı ve buna prana adını verdiler.

Armoni ve Rezonans

Aynı frekansa sahip kaynaklar, belli bir mesafeye kadar diğerleri ile etkileşim içerisindedir.

Bunlardan birinin titreşmesiyle oluşacak ses dalgaları, hiçbir fiziksel kuvvete maruz kalmadıkları halde diğer kaynakların da titreşmesine ve ses üretmesine neden olur. Bu olaya rezonans denir.

Funda Toprak Kimdir?

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesini bitirdim. 1990 yılında meditasyon ile tanıştım ve hayatıma girdi. O zamandan beri düzenli olarak kendi meditasyonlarımı yapmaktayım. Yogaya 2007 yılında başladım.

2011 Bora Ercan - Hariom

2011 Paramanand Enstitude of Yoga Sciences and Research

2011 Surya Yoga Datça’da - Seda Shambhavi Kervanoğlu - Karma Yoga

2012 Yoga Vidya Grukul (Nasik - Hindistan)

2017 Bora Ercan -Hariom- ATTC Eğitmenlik Sertifikalarını aldım.

İstanbul'da Angela Farmer - Victor Van Kooten, Bodrum’da Monika Munzinger gibi hocaların atölyelerine katıldım.

2014 (Hindistan-Rishikesh) Sadhana Mandir'de Self Transformation Programını tamamladım. Surinder Singh ve Asish Kumar gibi önemli hocalarından dersler aldım. Vajracaksu Dharmachari’nin derslerine ve inzivalarına devam ediyorum.

2020 Cenk Güçbilmez ile Ses meditasyonları çalışmaktayım. Yoga ve Zaman Algısı, Yoga ve Beden Zihin Bütünlüğü üzerine makaleleri, Şahmaran & Lokman Olmak adlı bir inceleme yazısı yazdım.

2017 Haiku yarışması birinciliğim var. 2018’den beri Nüve Yoga’da Hatha yoga, yoga nidra ve pawanmukta dersleri veriyorum. Nüve Yoga bünyesinde Eklem Yogası, Yoga Nidra Uzmanlaşma eğitimleri, grup dersleri ve özel dersler vermekteyim.

Farkındalığını Geri Kazanmaya Hazır Mısın?

E-posta adresini bırakarak etkinliklerimden haberdar olabilirsin!

© 2020, BÜYÜK ARMONİ - Funda Toprak - Büyükada. Tüm Hakları Saklıdır.